Zuma’nın son derece basit ve bağımlılık yapan bir bulmaca oyunu olduğunu söylemeliyim. Benim gibi ve hatta bir bilgisayara yapışmış veba gibi yapbozlardan kaçan biri vardır. Bir eksenin etrafında dönen antik Aztek dünyasında küçük bir kurbağayı kontrol ediyorsunuz.
Kurbağa, kutsal altın kafatasına ulaşmak için kurbağa etrafındaki diğer topları yok eden renkli toplar yayar. Zuma’daki iş, kurbağanın oraya gitmeden önce altın kafatasına düşen topları yok etmeye yetecek kadar top tükettiğinden emin olmaktır.
Klasik Top Oyunu
Zuma, topların üç farklı renkte geldiği – kırmızı, yeşil ve sarı tonlarını eşleştirmeniz gerekir. Karşılık gelen rengin toplarını tükürür ve aynı anda sadece bir tane tükürür. Bir sıraya üç veya daha fazla top yerleştirildiğinde, toplardan biriyle aynı renkteki bir topa vurursanız, toplar kaybolacak ve puan kazanacaksınız. Bazen topun rengini sağ tıklatarak – ateş etmek için sol tıklatarak değiştirebilirsiniz. Tek yapmanız gereken zuma indir seçeneğini kullanmaktır.
Zuma’nın iki modu var: Macera ve Gauntlet, farkın ne olduğunu söylemek zor olsa da her iki seri de oldukça eğlenceli. Her iki mod da aynı oyuna, havalı kabile müziğine, mükemmel grafiklere ve seslere sahip. Gittiğinizde, yavaş toplamadan önce aldatıcı bir şekilde bağımlılık yapar ve dikkatle iyileştirilir. Dezavantajı muhtemelen çok hafiftir, çünkü toplar oldukça yavaş hareket eder.
Zuma zeka ve stratejinin birleştiği bir oyun olarak bilinmektedir. Oyun içerisinde bir kaplumbağanın ağzından rengarenk toplar atmaktasınız. Attığınız bu toplar, oyun içerisinde üzerinize gelen topları patlatmaya yaramaktadır.
Örnek olarak 1. Seviyede oyun her ne kadar basit olsa da üzerinize doğru gelen topları patlatmak zorundasınız. Toplar oyunun belirlediği bölüme geldiği anda oyunu kaybediyorsunuz.
Oyunu kaybetmemek için, oyun içerisinde bulunan bütün topları patlatmalı ve puanları toplamalısınız. Bütün toplar patladıktan sonra yeni ve zor bir seviyeye geçmektesiniz. Her yeni seviye de yeni bir harita ve zorlukla karşılaşıyorsunuz.